Çok acayip sularda yüzerken, minik serçem geldi.
O şakıyan kuş gitmiş, nutku tutulan başkası gelmiş sanki.
Daha, ‘ne bu halin’ demeye fırsat bırakmadı. Başladı anlatmaya.
Ha bu arada, yalnız da değildi.
İki kişinin bildiği sır olmadığına göre, dört kişi hayda hayda olamaz.
Sır değil ise de, ilk paylaşacağım elbette sizlersiniz. Ayrıca sırlar paylaşıldıkça değer ve anlam kazanır.
Aynen aktarayım.
Ali Koç’un sinirli hali bir başkadır. Ne Aziz Yıldırım’a benzer, ne de bir başkasına. Şekeri çıkınca kasırgalar patlatan Yıldırım solda sıfır kalır yanında.
Koç’un gergin anlarına tanıklık etmeyen yok. Amma böylesine şahit olan da yok.
Samsunspor önünde kaybedilen iki puan başkanı çileden çıkarmış. Önüne gelene ağır sözler etmiş.
Durmamış. Sinir küpü. Asansörde kapıya, makam odasında koltuklara tekme savurmuş.
İsabet tam!
Kimse tek kelime etmeden yanında durmuşlar.
Taa ki Sportif Direktör Mario Branco odaya girene kadar.
Portekizli futbol adamı, başkanı biraz olsun sakinleştirmiş.
“Buraya kadar geldik, burdan sonra devam ederiz. Gerekirse talimatınız üzerine ‘B’ planını uygulamaya koyarız” şeklinde damardan girmiş.
Yöneticiler meraklı gözlerle birbirlerine bakmış.
‘B’ planı demek, yeni hoca demek.
Reklam filmi gibi:
Branco’nun sihirli planı ne olabilir acaba.
Bunu sadece Koç ve Branco biliyordu. Ama artık herkes öğrenmiş olacak. Eksik olma minik serçem!
Andre Villas Boas. Portekizli hoca yani. Sıra dışı yaşantısı ve çıkışları ile ülkenin yeni Mourinho’su olarak anılıyor.
Beşiktaş’ın da talip oluğu teknik adam, “Şampiyonluk iddiası olmayan bir ekibe sezon ortası gitmem. Ayrıca Porto’ya dair bazı projelerim mevcut” diyerek teklifi geri çevirmişti.
Buraya kadar her şey normal. Anormal olan ise Portekizli hocalar ile Koç’un yıldızının pek barışmadığı. Önce Pereira ardından Jesus ile yaşananlar ortada.
İçerde Samsun’a kaybedilen puanlar başkanı çileden çıkarmış dedik ya, bu gaz ile değişim hemen mi, yoksa gecikmeli mi olur biraz flu. Ancak İsmail Kartal’ın olası puan kaybı sonrası altındaki koltuk gidecek. Hem de jet hızıyla.
Koç elbette farklı isimleri de gündemine alacaktır. Bu dönemlerde öyle istenilen her hocayı getirmek de kolay iş değil. Ayrıca Branco, başkanın güvenip inandığı biri.
Ya Portekizli direktör ile isteklerine kulak verip devam eder. Ya da, kökten değişim. Takımın bulunduğu konum itibari ile en kolayı hoca değişimi.
Fenerbahçe hiç kimseden çekmedi, Samsunspor’dan çektiği kadar dersek yabana atılmasın. Bu kez durum tam terse de dönebilir. Bu kayıp şampiyonluk yolunda kırılma anı da olabilir.
Hani hep derler ya; futbolda bazen kaybederek kazanılır diye.
Zira, Kaptan Dzeko, Koç’a gelip, “Üzgünüz iki puan kaybettik. Sevinçliyiz bu durum bizi şampiyon yapacak” demesi belki her şeyi değil fakat çok şeyi açıklamaya yetiyor.
Kaybetmek aşkın kanununda var. Futbol da aşk. Ancak duygusal şartları, yaşanmışlıkları farklı. İnce hat işte burada yatıyor.